Recepten her gün oruca 10 tane kabul dua hakkı verilmiş iftara yakın biiznillah dua etmeyi unutmayalım. Yerle gök arası altın olsa Recep ayında oruç tutana verilse o orucun karşılığını tutmaz.

https://www.instagram.com/tv/CnwthqvhWYH/?igshid=MDM4ZDc5MmU=

Receb ayının birinci günü oruç tutan kabir azabı görmeyecek, ikinci gün oruç tutanın melekler sevabını yazamayacak, üçüncü gün oruç tutan deliliğe varana kadar bütün hastalıklardan korunacak. Allah celle cümlemizi, dünya ve ahretleri kolay olanlardan, selamları, salavatları Peygamber Efendimize tevdi edilenlerden, Peygamber Efendimizin de “evet o ümmetimi biliyorum, tanıyorum” dediklerinden eylesin. Amin… Gönenli Mehmet Efendi Hz. Rahmet Deryasından Sayfa 88

RECEB-İ ŞERİF’in Oruçları

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in 1. 2. Ve 3. Günlerinin Oruçları

→İbni Abbas (Radıyallahu Anhüma) nın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Receb’in ilk gününün orucu üç senenin (günahlarının) keffaretidir. İkinci günün orucu iki senenin, üçüncü gününki ise bir senenin keffaretidir. Sonra her gün bir ay(lık bağışlanma)dır.” es-Suyuti, Cami’u’l-ehadis,

rakam:14504, 5/179; RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:103 →Hadis-i şerifte şöyle varid olmuştur: “Receb’in ilk gününü oruçla geçiren kimseden, cehennem gökle yer arası kadar (500 senelik mesafe) uzaklaşır.” (es-Safuri, Nüzhecü’l-mecalis, 1/140)

→Selame ibni Kays (Radıyallahu Anh) in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “Receb’in ilk günü oruç tutan kimseden, günahları gökle yer arası kadar uzaklaşır.” (‘Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/327)

Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Receb’in ilk günü oruç tutandan, Allah iki senelik günahlarını sildirir.” (‘Abdülkadir el-Geylani, el-

Ğunye, 1/327)

→Ebu Zer (Radıyallahu Anh) in rivayet ettiği bir hadis- i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Recebin ilk günü oruç tutan kimse(nin bu orucu) bir aylık oruca denk olur.” (‘Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/327); RESAİL- İ AHMEDİYYE (15) sh:103-105

▪️RECEB-İ ŞERİF’in 1. 2. Ve 3. Günlerinin Oruçları

→Abdülğafur ibni Abdilaziz (Radıyallahu Anhuma) nin babasından rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“Receb’in ilk günü oruç tutan, bir sene (devamlı) oruç tutmuş gibidir.” (ibnü ‘Asakir, Tarihu Medineti Dimeşk, rakam: 6057, 51/238, rakam:4153, 36/376); RESAİL-İ

AHMEDİYYE (15) sh:103

→Yine böylece Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, RASÛLÜLLÂH in, Receb’in tutulmasına dair teşviklerini duyan pir-i fani bir zatın: “Ya RASÛLÜLLÂH ! Ben onun tamamını tutmaktan acizim.” şeklindeki beyanına karşılık, RASÛLÜLLÂH: “Ondan ilk günü, ortasındaki günü ve kendisinden son günü tut ki, o zaman muhakkak sana, o ayın tamamını tutanın sevabı verilecektir. Çünkü gerçekten güzel bir amel, misliyle mükafatlandırılacaktır.”

on

buyurmuştur. (‘Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/331; es-

Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/141)

Ali ibni Ebi Talib’in oğlu Huseyn’in oğlu Ali Zeynelabidin’in oğlu Muhammed Bakır’ın oğlu Ca’fer- i Sadık’ın oğlu Musa Kazım’ın oğlu (İmam) Ali Rıza (Radıyallahu Anhüm Ecma’in) şöyle buyurmuştur: “Her kim sevabını Allah-u Te’ala’dan umarak Receb-i Şerif’in ilk günü oruç tutarsa kendisine cennet vacip

olur.” (Mümin eş-Şeblenci, Nuru’l-ebsar fi menakibi ali beyti’l- Muhtar, sh:363); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:106-109

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Başında, Ortasında ve Sonunda Bir Gün Oruç tutmak

▪️

→Ali ibni Ebi Talib’in oğlu Huseyn’in oğlu Ali Zeynelabidin’in oğlu Muhammed Bakır’ın oğlu Ca’fer-i Sadık’ın oğlu Musa Kazım’ın oğlu (İmam) Ali Rıza (Radıyallahu Anhüm Ecma’in) şöyle buyurmuştur:

“Her kim sevabını Allah-u Te’ala’dan umarak Receb-i Şerif’in ilk günü oruç tutarsa kendisine cennet vacip olur.” Her kim de receb-i şerifin ortalarından bir gün

oruç tutarsa Rabi’a ve Mudar kabileleri kadar çok

kişilere şefaatçi kılınır.

Yine her kim receb-i şerifin son gününde oruç tutarsa Allah-u Te’ala onu cennetin sultanlarından yapar ve kendisini; annesine, babasına, kız kardeşlerine, amcalarına, halalarına, dayılarına, teyzelerine, tanışlarına ve komşularına şefaatçi kılar.

Bunlar arasında cehennemi hak etmiş biri bulunsa da (onun şefaatiyle kurtulur).” (Mümin eş-Şeblenci,

Nuru’l-ebsar fi menakibi ali beyti’l-Muhtar, sh:363); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:108-109

▪️RECEB-İ ŞERİF’in İlk Perşembe Orucu

▪️

→Nebi den rivayet edildiğine göre: “Recebin ilk perşembesini oruçla geçireni cennete sokmak Allah-u Te’ala üzerine bir hak olur.” (‘Abdülkadir el- Geylani, el-Ğunye, 1/330-331; Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/138); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:110

→Ey hak yolda kardeşlerimiz! Nice insan recebe ulaşmış, şa’bana ulaşamamış, bir nice kul da ikisine kavuşmuş, fakat ramazana çıkamamıştır.

Kıymetli ömrünü eğlenceyle geçirenler, ekim günlerini kaçırır, ekim zamanı boşa yatan da hasat zamanını zayi eder ve herkes mahsul biçerken, o pişmanlık biçer.

Gençliğin kıymetini yaşlılar, sağlığın kıymetini hastalar, zenginliğin değerini fakirler, hayatın kadrini de ölüler bilir. O halde siz siz olun, cehennem derekelerinden kurtulup, cennet derecelerine erişebilmek için, receb ayını oruçlar ve geçmiş günahlara ağlamaklarla geçirin, sakın ha gafletle geçirmeyin! (Ahmed ibni Hicazi, Tuhfetü’l-ihvan, sh:13)

→İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhu) şöyle demiştir: “Bu dünya amel yeridir, rahatlık yeri değildir, amelin semeresi olan istirahat ise önümüzdedir. Çalışma zamanı dinlenmek; ziraatı zayi etmek ve ürünleri menetmektir. Bugün uyanılmazsa yarının sermayesi pişmanlıktan başka bir şey olmayacaktır.” RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:110-111

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Eyyam-1 Biyd (13-14 ve 15) Oruçları

→Ali (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: “Recebin on üçüncü gününün orucu, üç bin sene oruç gibidir. On dördünün orucu, on bin sene gibidir. On beşinci gün ise on üç bin seneye denktir.” (ibni Şahin, Suyuti, el-Le’ali, 2/106)

Enes (Radıyallahu Anh) dan merfü’an rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “(Herhangi bir aydan) on üç, on dört ve on beşinci günler olan, eyyam-ı biydı oruçlu geçirene, Allah-u Te’ala, birinci gününde on bin sene, ikinci gününde yüz bin sene, üçüncü günde ise üç yüz bin senelik ecir verir.” (Ebu’l-Kasım el-Hüseyn, el-Emali, Süyuti, el-Le’ali, 2/107) →Rivayete göre; Adem (Aleyhisselam): “Ya Rabbi! Vakitlerin ve günlerin sana en sevgilisini bana bildirir misin?” diye yalvardığında, Allah-u Te’ala: “Günlerin Bana en sevgilisi, recebin yarı günüdür. Her kim recebin ortasında, oruç, namaz ve sadakayla Bana takarrub (manen yakınlaşma) ve ibadette bulunursa, Benden ne isterse mutlaka ona veririm, Benden af isterse, mutlaka onu bağışlarım. Ey Adem! Her kim recebin yarı gününü namusunu koruyarak, malından tasaddukta bulunarak, oruçlu ve zikir üzere geçirirse

onun için cennetten başka bir karşılık yoktur” (Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/140) buyurdu. RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:112-114

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Eyyam-1 Biyd (13-14 ve 15) Oruçları

→RASÛLÜLLÂH den şöyle rivayet edilmiştir. “Recebin yarısının orucu, otuz senelik oruca

denktir.” (Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/140) →Rivayete göre:

“Dört şey, kabir azabını hafifletir.

Bunlar da: Her an ve her zaman Kur’an okumak,

Her mekanda yetime ikram etmek, Receb ve şa’banın eyyam-i biyd oruçlarını tutmak, Gece yarısı namaz kılmaktır ki, o kalbi nurlandırır

ve Rahman’ın rızasını celbeder.” (Ahmed ibni Hicazi,

Tuhfetü’l-ihvan, sh:13); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:114-

115

→Her ayın eyyam-ı biyd oruçları hakkındaki diğer hadis-i şerifler “Oruç” risalemizin 58-60. sayfalarında mevcuttur. RESAİL-İ AHMEDİYYE (15)

sh:115

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in 27. Gün Orucu

→Selman-1 Farisi (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen

bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyur-

muştur: “Receb ayında bir gün ve bir gece vardır ki, o

günü oruçlu geçirip, gecesini ibadette kaim olan kişi,

zaman olarak yüz seneyi oruç, yüz seneyi de (gece

ibadeti ve) kıyamla geçirmiş gibi olur. O gün, recebin

bitmesine üç gün kaladır. Muhammed de o gün

(peygamber olarak) gönderilmiştir.” Deylemi Müsnedü’l-

Firdevs, no:4381, 3/142; Süyuti, Cem’u’l-cevami’, 1/591; →Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Recebin yirmi yedinci günü oruç tutana, altmış ay orucu(nun sevabı) yazılır. O gün, Nebie, Cibril’in risaleti ilk getirdiği gündür.” (Abdülkadir el-Geylani, el-

Gunye, 1/332; Ebu Muhammed el-Hallal, no:18, sh:76) →Nebi den şöyle rivayet edilmiştir. “Her kim recebin yirmi yedinci günü oruç tutup, o gün sadaka verirse, Allah-u Te’ala orucuna karşılık o kişiye bin hasene ve iki bin köle azadı (sevabı) yazar.” (el-Cami’u’ş- şafi fi’l-va’zı’l-kafi, Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/141)

→İbni ‘Adil (Rahimehullah) Cibril (Aleyhisselam)ın bazı peygamberlerle kaç kere görüştüğü hususunda şöyle demiştir: “Cibril (Aleyhisselam) Adem (Aleyhisselam)a on iki kere, İdris (Aleyhisselam)a dört kere, İbrahim (Aleyhisselam)a kırk iki kere, Nuh (Aleyhisselam)a elli kere nazil olmuştur. Musa (Aleyhisselam)a dört yüz kere, İsa (Aleyhisselam)a on kere, Muhammede ise yirmi dört bin kere inmiştir.” (Ahmed ibni Hicazi, Tuhfetü’l- ihvan, sh:12); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:116-119

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Son Gününün Orucu

→Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre RASÛLÜLLÂH recebin tamamını tutama- yacağını söyleyen bir zata:

“Ondan ilk günü, ortasındaki günü ve son günü tut ki, o zaman muhakkak sana, tamamını tutanın sevabı verilecektir” buyurmuştur. (Metin kaynaklar için bakınız, sh:107) ve

→Receb-i şerif orucuyla alakalı olarak

zikrettiğimiz hadis-i şeriflerden bazısını nakleden Ali el-Kari (Rahimehullah) bu konuyu şöyle bağlamıştır: Bütün bu nakillerden anlaşıldığına göre; Receb ayının, diğer aylara nisbetle birtakım faziletleri mevcuttur.

Kullardan istenen, takatları hasebince ve güçleri nisbetince ibadet ve taatları çoğaltmaktır. Ulema da faziletli ameller babında nakledilen zayıf hadislerle amel etmenin caiz olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Hal böyleyken bazı alimlerin: “Bidattır” diyerek receb ayında oruç tutmayı engellemeleri, anlaşılacak şey değildir. (Risale fi fedaili receb el-mürecceb, Resailü Ali el-Kari,

varak: 57-58); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:120

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten Bir Günün Orucu

→Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh)in rivayet ettiği

bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLAH şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz cennette, kendisine receb denilen bir ırmak vardır ki sütten daha beyazdır, baldan daha tatlıdır. Recebden bir gün (bile) oruçlu geçirene, Allah-u Te’ala o Irmaktan su içirecektir.” Beyhaki, Fedailü’l-evkat, no:8,

sh:90-91; Abdulkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/325; →Sa’id eş-Şami (Radıyallahu Anh) in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“Receb Allah-u Te’ala’nın en sağlam ayıdır. Her kim

recebden bir gün oruç tutarsa, bu kendisi için bir ayın

orucu gibidir.” (Ebu Muhammed el-Hallal, no:11, sh:65;

Taberani, el-Mu’cemü’l-Kebir, no:5538, 6/69)

→Yine Abdülaziz ibni Sa’id’in, babası Sa’id eş-Şami (Radıyallahu Anhüma)dan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“Recebden bir gün oruç tutanın bu orucu, bir senenin orucu gibidir.”(Beyhaki, Fedailü’l-evkat, no:9, sh:92-93;

Taberani, el-Mu’cemü’l-Kebir, no:5538, 6/69) Ebu Sa’id el-Hudri (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte de RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“İnanarak ve sevabını Allah-u Te’ala’dan bekleyerek, recebden bir gün oruç tutan Allah-u Te’ala’nın en büyük rızasını kazanır ve Firdevs-i A’la cennetine yerleştirilir.” Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/141); RESAİL-İ

AHMEDİYYE (15) sh:121-124

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten Bir Günün Orucu

→Hasen (Radıyallahu Anh)in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Recebden bir gün oruç tutan için, o oruç iki senenin orucuna denktir.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye 1/322)

→RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Recebden bir gün oruç tutan sanki kırk sene (devamlı) oruç tutmuş gibidir.” (Allame Safuri, Nüzhetü’l- mecalis, 1/139)

Ali ibni Talib (Radıyallahu Anh)in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki receb ayı pek büyük bir aydır. Ondan bir günü oruçlu geçirene Allah-u Te’ala, bin sene oruç

(sevabı) yazar.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/322) Ebu Sa’id el-Hudri (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“Receb haram aylardandır. Onun günleri, altıncı kat semanın kapıları üzerinde yazılıdır. Bir kişi ondan bir gün oruç tutsa ve orucunu, Allah-u Te’ala’nın takvasına tamamen ayır(arak, günahsız tamamla)sa, (gökte bulunan) o kapı ve o gün dile gelerek: ‘Ya Rabbi! Onu bağışla’ derler. Eğer orucunu Allah-u Te’ala’nın takvasıyla tamamlamazsa, onun için istiğfarda bulunmazlar ve o kişiye: ‘Nefsin seni aldatmış’ denilir.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/333); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:124-126

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten Bir Günün Orucu

→Mekhul (Radıyallahu Anh)dan rivayete göre, Ebu’d-Derda (Radıyallahu Anh) kendisine receb orucundan soran bir kişiye şöyle cevap buyurdu: “Her kim recebde nafile olmak üzere, Allah-u Te’ala’nın sevabını umarak ve ihlaslı bir niyetle O’nun cemalini ve Zat’ını kast ederek bir gün oruç tutarsa, o günün orucu Allah-u Te’ala’nın gazabını söndürür.

Cehennem kapılarından birini kendisine kapatır. Yer dolusu altın kendisine verilecek olsa, bu ona verilene denk olmaz.

Hesap gününden evvel, dünyadan ona verilecek hiçbir şey, onun sevabını tamamlayamaz. O günün akşamında kendisine on tane makbul dua verilir. Peşin dünya ile alakalı bir şey isterse mutlaka ona

verilir.

Değilse Allah-u Te’ala’nın velilerinden, dostlarından ve seçkin kullarından en üstün duayı yapanlara verilecek hayırların bir misli kendisine

hazırlanır.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/333); (Ebu Muhammed el-Hallal, no:8, sh:58-60); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:127-128

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten Bir Günün Orucu

→Rivayete göre: “Recebden bir gün oruç tutan için, cennette altın ve gümüşten yapılmış şehirler vardır.” (Ahmed ibni Hicazi, Tuhfetü’l-ihvan, sh:10)

→Enes (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır: “Bir kere Mu’az (Radıyallahu Anh) ile karşılaştığımda ona nereden geldiğini sordum. Nebi in yanından geldiğini söyleyince, ne buyurduğunu sordum. RASÛLÜLLÂH in: ‘Allah- u Te’ala’nın rızası için recebden bir gün oruç tutan cennete girer’ buyurduğunu işittim’ dedi.

Bunun üzerine ben Nebi in huzuruna girdim ve Mu’az’ın bana kendisinden naklettiği rivayeti anlattım. O zaman buyurdu ki: ‘Doğru söylemiş! Bunu ben söyledim. Evet! Ben söyledim. Bunu söyleyen benim!”” (Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/141); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:128-129

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 1 Gün ve 2 Gün Oruç Tutmak

→Ebu Sa’id el-Hudri, Ebu Zer, Ebu’d-Derda, Ali ibni Ebi Talib, Enes, Hasen, Sa’id eş-Şami ve İbni Mes’ud (Radiyallahu Anhüm) hazaratından rivayet edilen hadis-i şeriflerde RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur:

“Her kim receb ayından iki gün oruç tutarsa kendisine iki kat ecir verilir ki, her bir katın ağırlığı, dünyanın dağları kadardır. Allah-u Te’ala ona iki bin sene orucu yazar.

(Bir gün tutana vaad edilen bütün mükafatlardan) sayılanların bir misli kendine ait olmakla birlikte, ne kadar (uzun) yaşamış olsalar da, on siddik kulun ömürleri boyunca kazanmış oldukları ecir (ve sevaplar) kendisine ihsan edilir.

O da onların şefaati gibi bir şefaate sahip kılınır, cennete onlarla birlikte girinceye kadar onların zümresinde bulunur ve onların yakın

arkadaşlarından olur. (Hasılı;) bu kişinin Allah-u Te’ala katındaki keramet (ve şeref)ini, gök ve yer ehlinden hiçbiri, tarif ve tavsif edemez.” RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:130-131

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 3 Gün ve 4 Gün Oruç Tutmak

→Receb ayından üç gün oruç tutan kimseyle

cehennem arasına Allah-u Te’ala öyle bir hendek

koyar ki onun uzunluğu bir sene, diğer bir rivayette;

yetmiş senedir. Allah-u Te’ala, o kula üç bin senelik

oruç yazar. Bir ve iki gün tutanların ecri kadar sevabı

(ayrıca) alır. İftar anında Allah-u Te’ala: ‘Bu kulumun

hakkı gerçekten kesinleşti ve sevgimle dostluğum

kendisine vacip oldu. Ey meleklerim! Sizi şahit

tutuyorum ki ben onun geçmiş ve gelecek günahlarını

bağışladım’ buyurur. Her kim receb ayından üç gün oruç tutar ve gecelerini (ibadetle) kaim olursa, onun için üç bin sene oruç tutup geceleri kaim olan gibi ecir vardır. Her güne karşılık Allah-u Te’ala bu kulu için yetmiş büyük günahı bağışlar. Ruhunu teslim ederken, kabrinde, amel defterleri uçuşurken, mizanda (ameller tartılırken) ve sirat gibi geçitlerin her birinde, onun yetmiş isteğini verir.” (Abdurrahman ibni Abdisselam es-Safuri, Nüzhetü’l-

mecalis, 1/140; Ahmed ibni Hicazi, Tuhfetü’l-ihvan, sh:12) →”Receb ayından dört gün oruç tutan, bütün belalardan, delilikten, cüzzamdan, alaca hastalığından ve Mesih-i Deccal fitnesinden afiyet bulur (kurtulur). 1-2 ve 3 gün oruç tutanların ecri kadar sevap alacağı gibi, halis akıl sahibi çok tevbeli kulların sevabını da alır ve ilk kurtulanlar arasında (amel) defteri kendisine verilir.” RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:132-134

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 5 Gün, 6 Gün ve 7 Gün Oruç Tutmak

“Receb ayından beş gün oruç tutan, kabir azabından korunur. Kıyamet günü, yüzü dolunay gibi (parlak olarak) diriltilir. Kendisine kumlar adedince haseneler yazılır. Cennete girdiğinde ise ona: ‘Allah-u Te’ala’ya karşı,

istediklerini temenni et’ denilir.”

→”Receb ayından altı gün oruç tutan kişi, ayın on dördünden daha parlak bir yüzle kabrinden çıkar, ayrıca kıyamette ona tüm mahşer halkının, kendisiyle aydınlanacağı kadar büyük bir nur verilir. (Azaptan) emin olanlar arasında diriltilerek hesaba

tutulmaksızın sıratı (şimşek gibi) geçer.

Ana-babaya isyan ve sila-i rahimi kesme

günahlarından kurtarılır.

Kıyamet günü kendisiyle karşılaştığı zaman Allah-u

Te’ala cemaliyle ona yönelir.” (Abdülkadir el-Geylani, el- Gunye, 1/321-323); Ahmed ibni Hicazi, Tuhfetü’l-ihvan, sh:12) “Receb ayından yedi gün oruç tutan gelince

cehennemin yedi kapısı vardır. Allah-u Te’ala her günün orucuna mukabil, kendisine o kapılardan birini kitler, o kulunu cehenneme haram kılar ve ona cenneti vacip kılar ki ondan dilediği yere yerleşir. RESAİL-İ AHMEDİYYE (15)

sh:134-136

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 8 Gün ve 9 Gün Oruç Tutmak

→”Receb ayından sekiz gün oruç tutana cennetin sekiz kapısı açılır.

O da o kapıların hangisinden isterse, ondan cennete girer.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/323-

324);

➜”Receb ayından dokuz gün tutan, kabrinden kelime-i şehadet nidasıyla çıkar ve yüzü cennetten çevrilmez.

Recep ayında 1 ve 8 günleri arası zikredilen bütün sevaplarla birlikte (amel) defteri (mukarrab meleklerin yanında bulunan yüce divandan ibaret) ‘İlliyyin’e yükseltilir.

Kıyamet günü (azaptan) emin olanlar arasında diriltilir.

Kabrinden yüzü nur gibi parlayarak çıkar ve mahşer halkına o kadar nur saçar ki insanlar: ‘Bu seçilmiş bir peygamberdir’ demekten kendilerini alamazlar.

Bu kula verilecek olanların en aşağısı, cennete hesapsız olarak girmesidir.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/321-324); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:137- 139

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 10 Gün Oruç Tutmak

“Recep ayından on gün oruç tutan kişi, Allah-u Azze ve Celle’den ne türlü bir şey istese mutlaka ona verir. Allah-u Te’ala ona sirattan her (dört bin adımlık) milin üzerinde, istirahat edeceği bir döşek serer ki o kişiye ne mutlu, ne mutlu! Onun durumu ne iyi! Recep ayında 1 ve 9 günleri arası zikredilen faziletlerin

misliyle birlikte on katı mükafat kendisine ihsan edilir. Bu kişi Allah-u Te’ala’nın, günahlarını sevaplara dönüştürdüğü kimselerdendir. Allah-u Te’ala için adaletle tamamen kaim olan

mukarrab (manen yakın kılınmış) kullardan olur ve

ihlasla sabrederek (gece) kaim, (gündüz) saim halde

Allah-u Te’ala’ya bin sene ibadet etmiş gibi olur.

Allah-u Te’ala bu kuluna, inci ve yakutla bezenmiş iki kanat verir ki onlarla sırat üzerinde parlak şimşek gibi uçar. Gökten bir münadi: ‘Allah-u Te’ala seni muhakkak bağışladı, ameline yeniden başla’ diye nida eder. (Amelini) artırana Allah-u Te’ala da (sevabını) artırır.” (Abdülkadir el-Geylani, el-Ğunye, 1/321-324)

→Receb-i şerifin onuncu gününün oruç ve duaları çok önemlidir. Zira bugünde Allah-u Te’ala’nın kaza ve kaderle ilgili dilediği hükümleri sildiği, dilediklerini ise sabit bıraktığı rivayet edilmiştir. Bu yüzden oruçlu yapılan duaların kabüle mazhariyeti göz önünde bulundurularak bugünün orucu ve duası ihmal edilmemelidir. RESAİL-İ

AHMEDİYYE (15) sh:139-141

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 11 Gün, 12 Gün, 13 Gün ve 14 Gün Oruç Tutmak

“Recep ayından gün tutandan daha üstün bir kişi kıyamette görülmeyecektir. Ancak onun kadar tutan veya daha fazla tutan müstesna.

→Receb ayından on iki gün tutana, Allah-u Te’ala kıyamet günü iki hulle giydirir. Onlardan her bir hulle, dünyaya ve içindekilerden daha değerlidir.

→Receb ayından on üç gün oruç tutana kıyamet günü Arş’ın gölgesinde sofra kurulur. İnsanlar çok büyük darlık içindeyken o, ondan yer.

→Receb ayından on dört gün tutana, Allah-u Azze ve Celle, hiçbir göz görmedik, hiçbir kulak duymadık ve hiçbir beşerin kalbinden dahi geçmedik nimetler verir.” (Abdülkadir el-Geylani, el- Ğunye, 1/321-322); (Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/138); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:142-143

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 15 Gün Oruç Tutmak

→Receb ayından on beş gün oruç tutana gökten bir münadi: ‘Geçen (günahların) senin için kesinlikle bağışlandı, artık ameline yeniden başla, şüphesiz senin günahların sevaplara tebdil olundu (değiştirildi). (Amelini) artırana Allah-u Te’ala’da (sevabını) artırır. Allah-u Te’ala bu kişiyi kıyamet günü emin kimselerin makamına yerleştirir ki hangi mukarrab melek ve hangi mürsel nebi, onun yanına uğrasa, mutlaka ona: ‘Müjde olsun sana! Şüphesiz ki sen azaptan kurtulmuş kişilerdensin’ der.’

→Recebin yarısını tutana, Allah-u Te’ala rızasını yazar, rızasını yazdığına da azap etmez ve onu çok kolay bir hesapla muhasebe eder.” (Abdülkadir el-

Geylani, el-Ğunye, 1/322-327)

Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, RASÛLÜLLÂH in, Receb ayının orucunun faziletini anlattığında yaşlı bir zat onun tamamını tutamayacağını söyleyerek bu faziletten mahrum olmamak istediğini söyleyince Kainatın Efendisi RASÛLÜLLÂH:

“Ondan ilk günü, ortasındaki günü ve son günü tut ki, o zaman muhakkak sana tamamını tutanın sevabı verilecektir. Zira güzel bir amel, on katıyla karşılık görecektir” buyurmuştur. RESAİL-İ AHMEDİYYE (15)

sh:144-145

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’ten 16 Gün, 17 Gün, 18 Gün, 19 Gün

ve 20 Gün Oruç Tutmak

→”Receb ayından on altı gün tutan, Rahman Te’ala’yı ilk ziyaret eden, onu ilk gören ve kelamını en evvel duyanlar arasında yer alır.

→”Receb ayından on yedi gün tutana Allah-u Te’ala sıratın her bir durağında, üzerinde istirahat edeceği bir istirahatgah kurar.

→”Receb ayından on sekiz gün tutan, İbrahim Halil (Aleyhisselam) ile özel kubbesinde beraber olur. →”Receb ayından on dokuz gün tutana Allah-u Te’ala cennette İbrahim ve Adem (Aleyhimesselam) in köşklerinin önünde bir kasr bina eder de o kendilerine

selam verir, onlar da selamına cevap verirler.”

“Receb ayından yirmi gün oruç tutana bir çağrıcı (melek) gökten: ‘Ey Allah-u Te’ala’nın kulu! Geçmiş olanı muhakkak Allah-u Te’ala senin için şimdi mağfiret eyledi. Artık kalan hayatında (sana yeni bir amel defteri açılacağından) ameline yeniden başla’ der.

Recep ayında 1 ve 19 günleri arası zikredilen faziletlerin bir misli ve yirmi katı ona bahşedilir. Bu kişi İbrahim (Aleyhisselam)la (cennetteki köşkünün) hususi kubbesinde beraber olanlardan olur. Hepsi de günah ehlinden olan Rabi’a ve Mudar gibi (kalabalık nüfusa sahip kabilelerin fertleri kadar

çok) kimselere şefaatçi kılınır.” (Abdülkadir el-Geylani, el- Gunye, 1/322-324); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:144-147

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Tamamını Tutmak

Enes (Radıyallahu Anh) dan merfü’an rivayet olunan bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle

buyurmuştur:

“Recebin tamamını tutanı Allah-u Te’ala çok kolay bir hesap ile muhasebe eder.” (Ebu’ş-Şeyh, es-Sevab,

Süyuti, el-Le’ali’l-masnu’a, 2/115) →RASÛLÜLLÂH den nakledildiğine göre: “(Kıyamet günü Allah-u Te’ala tarafından) bir münadi: ‘Ey recebi oruçlu geçirenler! Allah-u Te’ala’nın (manevi) civarında bulunmak üzere cennete girin’ diye nida edecektir.” (Allame Safuri,

Nüzhetü’l-mecalis, 1/139)

→RASÛLÜLLÂH den nakledilen diğer bir

rivayette şöyle buyrulmuştur:

“O ayın tamamını tutana, Allah-u Te’ala: ‘Ey kulum! Senin hakkın Benim üzerime vacip oldu, dile Benden ne dilersen. ‘Izzim, celalim hakkı için, senin hiçbir duanı reddetmeyeceğim. Sen Arş’ımın

altında Benim manevi civarımda komşumsun. Sen mahlukatım içinde Benim dostumsun. Sen ‘indi İlahimde değerlisin. Artık sevinebilirsin, Benimle senin aranda hiçbir perde kalmamıştır’

diye nida edecektir.” (Kitabu ‘n-Nur, Ravdu’l-efkar, Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/139-140); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15)

sh:166-168

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Tamamını Tutmak

→Mekhul (Radıyallahu Anh)in nakline göre; recebin

faziletini soran bir kişiye, Ebu’d-Derda (Radıyallahu Anh)in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Otuz gün oruç tutana, bütün günler hakkında zikredilen sevaplarla birlikte otuz kat fazlası ihsan edilir ve bir münadi (çağırıcı), semadan ona: ‘Ey Allah-u Te’ala’nın veli kulu! En büyük kerameti kazandığına sevin ki o, Allah-u Te’ala’nın güzel cemaline bakmak ve nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle arkadaşlık yapmaktır. Bunlar ne güzel yoldaştır. Yarın (ölüp Allah-u Te’ala ile arandaki) perde açıldığı zaman, Kerim olan Rabb’inin ulu sevabına kavuştuğunda, müjdeler olsun sana!’ diye seslenir. Ölüm meleği bu kişiye geldiğinde, ruhu çıkarken ona Firdevs (cennetinin) havuzlarından bir şerbet içirir. Ölümün sekeratı kendisine o kadar kolaylaştırılır ki, ölüm acısı diye bir şey hissetmez. Kabrinde suya kanmış bir halde kalır ve RASÛLÜLLÂH in havuzuna varıncaya kadar geçen (binlerce senelik) süre boyunca, (insanların ciğerleri kavrulurken) mahşerde hiç susuzluk çekmez. Kabrinden çıkarken, beraberlerinde güzide ve seçkin incilerle, yakutlar ve ilgi çekici takılarla şaheser elbiseler bulunan yetmiş bin melek karşılayarak, kendisine: ‘Ey Allah’ın dostu! Gündüzünü, kendisi için susuz geçirdiğin ve rızası uğrunda cismini erittiğin o Aziz ve Celil olan Rabbine koşup, kurtul’ derler. İşte bu kişi kıyamet günü kurtulanlarla birlikte ‘Adn cennetine ilk girenlerden olacaktır ki onlar, Allah-u Te’ala’nın, kendilerinden razı olduğu, kendileri de Allah-u Te’ala(nın sevabın)dan razı olan kimselerdir. İşte sana! En büyük kurtuluş ve nailiyet bundan ibarettir.” (Abdülkadir el- Geylani, el-Ğunye, 1/324); RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:170-173

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF’in Tamamını Tutmak

→Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Gerçekten cennette, recebi oruçlu geçirenler dışında kimsenin giremeyeceği köşkler vardır. O köşklerin yanında dünya, kaya kuşunun (yumurtlamak için oyduğu) çukuru kadardır.” (Abdülkadir el-Geylani, el- Ğunye, 1/325)

→Vehb ibni Münebbih (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah-u Te’ala’nın (cennette) öyle şehirleri vardır ki onlara ancak receb ayını oruçlu geçirenler girebilir.” (Safuri, Nüzhetü’l-mecalis, 1/140)

→Aişe (Radıyallahu Anha) dan rivayet edilen bir hadis- i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü bütün insanlar açtır. Ancak peygamberler, ehl-i beytleri ve receb, şa’ban, ramazanı peş peşe oruçlu geçirenler tokturlar. Onlar için ne açlık ne de susuzluk yoktur.”

→Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) dan merfu’an rivayet edilen bir hadis-i şerifte RASÛLÜLLÂH şöyle buyurmuştur: “Recebden otuz gün tutana, Allah-u Te’ala rızasını yazar ve ona azap etmez.” (Abdülkadir el-

Geylani, el-Ğunye, 1/327)

→Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı üzere, recebi şerifin tümünü oruçla geçirmek, mekruh olmayıp, aksine müstehabtır. RESAİL-İ AHMEDİYYE (15) sh:174-177

▪️

▪️RECEB-İ ŞERİF Orucundan Aciz Kalanın Ne Yapacağı

→Bir kere RASÛLÜLLÂH ‘e, receb ayının ne yapacağı

orucundan aciz kalanın

sorulduğunda:

“Her gün bir pide sadaka verir” buyurdu. Onu da bulamazsa ne yapabileceği sorulunca; “O zaman:

سُبْحَانَ مَنْ لاَ يَنْبَغِي التَّسْبِيحُ إِلا لَهُ، سُبْحَانَ الْأَعَ الْأَكْرَمِ. سُبْحَانَ مَنْ لَهُ الْعِزُّ وَهُوَ لُهُ أَهْلُ

Sübhane men la yenbeğit tesbihu illa lehü, Sübhanel e-azzil ekrami, Sübhane men lehül izzü ve hüve lehü ehlün

‘Kendisinden başkasını tesbih (ve tenzih) caiz olmayan Zat’ı tesbih ederim. Ululuk, kendisine ait olan ve kendisi ona layık olan Zat’ı tenzih ederim’ der” buyurdu. (Nüzhetü’l-mecalis, 1/139); RESAİL-İ

IAHMEDİYYE (15) sh:178