Ebubekir Sifil Hoca
Bir Uydurma Rivâyet Daha…
İnternet ortamı tam bir “cadı kazanı.” Özellikle uydurma hadisler konusunda insanı dehşete düşüren bir başıboşluk hakim. İnsanlar her nerede altında “hadis-i şerif” yazan bir metin bulsalar, hemen internette yayıyorlar; sıhhati konusunda en küçük bir araştırma yapma ihtiyacı hissetmeden! Efendimiz (s.a.v) böyle birşey söylememişse bu sorumluluğun altından nasıl kalkarım sorusunu aklının ucundan geçirmeden.
Burada “hadis” diye dolaşıma sokulan şeyin muhtevası hiç bir şekilde önemli değil. Kur’an’a, Sünnet’e anlam olarak aykırı olmaması, kimseye bir zarar isal etmemesi, ibadete, fazilete teşvik etmesi… bu ve benzeri hususların hiç birisi, Efendimiz (s.a.v)’in söylediği sabit olmayan bir sözün O’na nisbetini caiz/meşru kılmaz.
Her halukarda bu “büyük bir günah”tır!
İşte o rivayetlerden biri Rebiülevvel ayına girdiğimiz bugünlerde tedavülde:
“Kim insanlara Rebiülevvel ayının girişini müjdeler (veya bir başka lafızda “tebrik eder”) ise, cennete girer (veya bir başka lafızda “Allah onu cehennem ateşine haram kılar).”
Bırakın güvenilir kaynakları, mevzu rivayetleri zikretmek maksadıyla kaleme alınmış kitaplarda dahi bulamadığımız bu uydurmanın altında kimin imzası bulunduğunu tesbit etmek de tabii olarak mümkün değil. Kaynağını bulamadığımız bir uydurmanın failini nasıl tesbit edebiliriz ki!?
Benim şahsen buna en yakın olarak bulabildiğim tek rivayet İmamiyye Şiası’nın 4 temel kaynağından Men Lâ Yahduruhu’l Fakîh isimli eserin sahibi -Şeyh Sadûk diye bilinen- İbn Bâbeveyh el-Kummi’nin İlelu’şŞerai’ isimli eserinde (I, 174) yer alıyor ve şöyle:
“Nebi (s) birgün ashabından bir grupla birlikte Kuba mescidindeyken, “İçeriye ilk girecek olan kimse cennetliklerdendir” buyurdu. Bunu duyunca onlardan bir kısmı kalkıp mescidden çıktı; her biri geri dönüp mescide ilk giren, dolayısıyla cenneti hak eden kendisi olsun istiyordu. Nebi (s) bunu anladı ve yanında kalan ashabına şöyle dedi: “Birazdan bir grup sizin yanınıza ilk giren olmak için yarışacak. Onlar arasında kim Azer (Mart) ayının çıktığını bana müjdelerse ona cennet var.”
Derken mescidden çıkanlar geri döndü, aralarında Ebû Zerr de vardı. Nebi (s) onlara, “Rumi aylardan hangisindeyiz?” diye sordu.
Ebu Zerr, “Azer ayı çıktı ey Allah’ın Resulü” dedi.
Nebi (s) şöyle mukabele etti: “Bunu biliyordum ey Ebu Zerr. Ancak bunu sormakla, buradakilerin, senin cennetliklerden olduğunu bilmesini arzu ettim. Nasıl cennetlik olmayasın ki, Ehl-i Beyt’ime olan muhabbetin sebebiyle sen benden sonra benim harem bölgemden kovulacak kişisin. Bu sebeple tek başına yaşayacak ve tek başına öleceksin. Bir topluluk senin teçhiz ve tekfin işini üstlenme saadetine erecek. Onlar, muttakilere va’dolunan Huld cennetinde benim yoldaşlarımdır.”
Bu rivayetin senedinde, rivayeti aktaran Saduk’un hocaları olan 5 kişi bulunmaktadır ki, bunlar Şia’nın ileri gelenlerindendir ve rivayetin durumunun ne olduğunu anlatma noktasında tek başına bu husus yeterlidir.
Bu rivayet dışında konumuzla uzaktan yakından ilgili olabilecek başka bir rivayet bulamadım.
Vallahu Alem.
Ebubekir Sifil Hoca
18 Aralık 2015