https://mektebun.wordpress.com/2021/12/19/aksirinca-elhamdulillah-demekte-o-kadar-cok-fazilet-varki/

https://mektebun.wordpress.com/2021/11/28/aksirinca-hamdetmek-ebediyyen-dis-kulak-karin-agrisi-cekmemek-icin/

—-

“Kim hapşırdığı zaman ‘Elhâmdülillâhi Rabbi’l-âlemine alâ külli hâlin ma kâne’ derse ebediyen ne kulak ne dil (ne de karın) ağrısı çeker.” (Kütüb-ü Sitte)

Aksırmanın insan sağlığına bu faydalarından dolayıdır ki, Hatibin, İbn-i Ömer (r.a.) rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz: “Aksıran yahut geğiren kişi ‘elhamdülillahi alâ külli halin minelhâl‘ derse, ondan en hafifi cüzzam olan yetmiş hastalık def edilir.” buyurmuşlardır.

—-

Başka bir rivayette ise Hz. Ali (r.a.)’in, el-Edebü’l-Müfred’de kaydedilen bir rivayeti ise şöyledir: “Kim hapşırdığı zaman ‘elhamdülillahi Rabbi’l-âlemine alâ külli hâlin ma kâne‘ derse ebediyen ne kulak ne dil (ne de karın) ağrısı çeker.” (Kütüb-ü Sitte, IX/426)

—-

Ebu Saîd el-Hudri ve İbni Abbas Radıyallahu Anhüma dan

Rivayet edilen bir hadis-i şerifte

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur :

Her kim hapşurduğu zaman:

“Elhamdülillâhi alâ külli hâlin mâ kâne min hâl. Ve sallallâhu alâ Muhammedin ve alâ ehli beytih.”

“Hangi hal olursa olsun herhalükârda Allah’a hamd olsun. Allah Muhammed’e ve Ehl-i Beytine salat etsin”, derse;

Allah onun sol burnundan sinekten büyük çekirgeden küçük bir kuş çıkarır ki – o Arş’ın altında uçuşarak -“Ey Allah.! Bu sözü söyleyeni mağfiret eyle.” diye duacı olur.

Kastallânî, Mesâlikü’l-hünefâ, sh: 414; Sehavî, El-Kavlü’l-bedî’, sh:216; Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü Hoca. Lalegül Dergisi Eylül 2014

Aksırmanın insan sağlığına bu faydalarından dolayıdır ki, Hatibin, İbn-i Ömer (r.a.) rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz

“Aksıran yahut geğiren kişi ‘elhamdülillahi alâ külli halin minelhâl‘derse, ondan en hafifi cüzzam olan yetmiş hastalık def edilir.” buyurmuşlardır.

Başka bir rivayette ise Hz. Ali (r.a.)‘in, el-Edebü‘l-Müfred‘de kaydedilen bir rivayeti ise şöyledir:

“Kim hapşırdığı zaman ‘elhamdülillahi Rabbi‘l-âlemine alâ külli hâlin ma kâne‘derse ebediyen ne kulak ne dil (ne de karın) ağrısı çeker.” (Kütüb-ü Sitte, IX/426)

https://mektebun.wordpress.com/2020/12/27/manevi-kalkan-hapsirinca-gegirince/

—-

Ayrıca insan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenir. Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar. İşte bu insanın ölüp de tekrar hayata dönmesi gibidir. Zira hapşırma esnasında duran kalp tekrar çalışmayabilir. Cenâb-ı Hakk’ın insana tekrar kalbin çalışması nimetini vermesi karşısında, “elhamdülillah” denir, Cenâb-ı Hakk’a şükredilir.

ESNEMEK VE HAPŞIRMAK
Ebû Hureyre radıyellahu anh’den rivayet edilmiştir: «ALLAH teala, aksırığı sever, esnemeyi sevmez.

Bir kimse aksırır da ALLAH’a hamd ederse, bunu duyan her müslümanın ona; «yerhamükellah» demesi gerekir.

Ensemeye gelince, o şeytandandır. İnsan gücü yettiği kadar onu engellesin. İnsan esner de: Hah… derse, şeytan ona güler.» (Buhârî)

Nezle hastalığı olmadığı bir zamanda sağlık ve neş’e halinde gelen aksırma, uyarıcı ve ibadete teşvik edici bir işaret taşıdığından iyi bir şeydir.

Esnemek ise, usanma ve tembellik alâmeti olduğu için iş ve ibadetten insanı alıkoymakla ALLAH katında mekruhtur. Şeytanın da hoşlandığı bir şeydir. Onun için bu iş şeytana nisbet edilmiştir. Yoksa her işin yaratıcısı ALLAH’tır.

Onun için bir kimse aksırdığı zaman ALLAH’a hamd etmeli ve esnediği zaman da onu engellemek için ağzını kapamalı ve çirkin ses çıkmasını önlemelidir. Çünkü esneyip de ağzını açarak hâ… dedikçe şeytan sevinir ve güler.

Birde böyle çirkin bir şekilde esnemek, köpeğin hareketine benzeyeceği cihetle, en güzel bir kıvamda yaratılan insanın şekli değişmiş olur. Bu bakımdan da esnemek, çirkin bir şeydir. (Ömer Ziyauddin Dağıstanî, Zübdetü’l-Buhari; no: 1366)