HZ. FATIMA ANAMIZIN ÖĞRETTİĞİ SALAVAT:

Salavat:
“Allâhümme salli ‘alâ men rûhuhû mihrâbul ervâhı vel melâiketi vel kevn… Allâhümme salli ‘alâ men huve imâmul enbiyâi vel murseliyn…
Allâhümme salli ‘alâ men huve imâmu ehlil cenneti ‘ıbadillâhil mu’miniyn”

Anlamı:
Bütün ruhların, meleklerin ve kevne gelenlerin mihrabı, O’nun Ruhu olan Zât’a salât eyle Allâh’ım!.. Bütün Nebilerin ve mürselînin (Rasûllerin) imamı olan O Zât’a salât eyle Allâh’ım!.. Allâh’ın mümin kulları cennet ehlinin imamı olan O Zât’a salât eyle Allâh’ım.

Diğer bir meal;
Ya Rabbi! Babam Hazreti Muhammed’e salât getir. O, bütün kaintaın kıblesidir. Ruhlar, melâikeler ve peygamberler hep ondan şefaat isterler. Ya Rabbi! Benim peygamberim Hazreti Muhammed’e salât getir. Çünkü O, peygamberlerin ve rasullerin reisidir. Ya Rabbi! Babam Hazreti Muhammed’e salât getir. Zira O, mü’minlerin, cennet ahalisinin, peygamberlerin ve rasullerin en hayırlısıdır.

Hakkında:
Bundan üç yüz sene evvel zamanın “GAVS”ı olan Seyyid Abdülaziz Ed Debbağ, bu manevî görevi dolayısıyla, bütün “DİVAN” toplantılarına da katılırdı. Işte bu toplantılardan birinde, Rasûlullâh (s.a.v.)’in kızı olan Hazreti Fâtıma (r.a.) ile arasında cereyan eden olayı şöyle anlatıyor: “DİVAN” toplantılarından birindeydik… Ben, Rasûlullâh Efendimiz’in sağında oturuyordum diğer arkadaşlarla beraber… Karşı tarafta da bazı kadın evliyalar ile diğer mânâ büyükleri oturuyordu… Derken Hazreti Fâtıma geldi ve onların önüne oturarak, cennet lisanı ile şu salâvatı şerîfeyi okudu… Cennet lisanından her bir kelime veya cümle bir harf ile ifade edilebilir… Kur’ân-ı Kerîm’in bazı sûre başlarında yer alan elif, lâm, mim, nun, ra, ta, ha gibi harf dahi bu cennet lisanındandır. Bu şekilde okunan bu salâvatı dinledikten sonra, yanına gidip sordum Hazreti Fâtıma’ya… — Nedir bu salâvatın ecri yâ Fâtıma?.. Cevap verdi: — Her kim bu salâvata devam ederse, onun hakkını ödemeye yeryüzündeki bütün ağaçlar, yapraklar, taşlar ve molozlar mücevher olsa, gene de yetmez!.. Bu kadar büyük ecri olacağına inanamadım!.. Hemen Rasûlullâh (s.a.v.)’in yanına gittim ve sordum, buyurdu ki: — Fâtıma söylemiş ya, daha ne istiyorsun!.. Aynen O’nun dediği gibi!.. Bunun üzerine ilk işim, bu salâvatı şerîfeyi Arapçaya çevirmek oldu.”Bu salavat-ı şerife Cenab-ı Peygamber’i o kadar övüyordu ki, arkada hiçbir şey bırakmıyordu. İşte size yukarıda nakletmiş olduğum salâvat, böyle bir toplulukta, böyle bir zevât arasında tespit olmuştur… Artık siz bu salâvatı nasıl arzu ederseniz öyle değerlendirin… Hiç olmazsa günde yüz defa okumaya çalışalım.

Diğer rivayetler;<Birisi rüyada Hz. Fatımayı gördü ve dediki bu salavatı şerife senin midir ? Hz. Fatıma EVET dedi.Rüyada Hz. Fatımayı gören kişi bunu bir adam yüz defa okursa müjdesi nedir ? dedi. Hz. Fatıma Eğer bu salavatı şerifeyi bir defa okursanız denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa bunun sevabını yazmakla bitiremez buyurdu.>

Kaynak: Tam Dua Kitabı (Yusuf Tavaslı), bir kısmı bu kaynaktan alıntıdır.

 

———————————–

BİR DİĞER HZ. FATMA r.anha SALAVATI

Hz.Fatıma(r.anha)Validemizin Devamlı Okudukları Salavat-ı Şerife

Hz.Fatıma(r.anha)Validemiz,oğulları Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin(r.a) Efendilerimizi güneşi gözetlemeye gönderir,güneş sararmaya başlayınca da bu salavatı bol bol okurdu:

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin biadedi enfâsil mahlûkâti,

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin biadedi eşâril mevcûdâti,

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin biadedi hurûfil-levhi veddeavâti,

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin biadedi sevâkinisseb’ilerdi ves-semâvâti,

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin biadedi mâ halakal bedâyâti ven-nihâyâti minel me’lûmâti vel mevcûdâti ilel ebedil âbâdi,

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin min evveli ezelihî ve evsetihi ve haşrihî ve âhiri bekâihî ve sellim aleyhi ve aleyhim teslîmen kesîrâ.

Meal olarak Manası; ey benim Allah ‘ım sen sen ezelin evvelinden,haşrın ortasından,beka aleminin sonundan(yani her an her zaman ) bizim efendimiz olan muhammed a.s. üzerine mahlukatın nefislerinin bin katının adedince salat et, bizim efendimiz olan muhammed a.s. üzerine mevcud olan şeylerin kıllarının adedince salat et,bizim efendimiz olan muhammed a.s. üzerine arz ve semavatda meskun olanların adedince salat et,bizim efendimiz olan muhammed a.s. üzerine levhi mahfuzda yazılanların bu güne kadar yapılan duaların harfleri adedince salat et,ve peygamber efendimizin temiz ve güzel olan elinin ve dostlarının (ashabının) hepsi üzerine ey rahmet edenlerin en rahmet edicisi , merhametlilerin en merhametlisisi rahmetin ile salat et.

Kaynak:Miftâhu’l-İrşâd

alıntı

 

——————————–
,

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bırakın