KİLİT DUASI (Göklerin ve yerlerin anahtarı olan duâ)

KİLİT DUASI

Hz Rukiye annemizin ölümü bedir savaşına denk geldi Peygamber as defininde bulunamadi savastan sonra Hz Osmana taziyeye gitti

Hz Osman cok Üzgündu beraber kabrine gittiler.

Hz Osman ra daha da perişan olunca peygamberimiz:

Ey Osman üzülmeyi bırak birazdan Cebrail as gelecek diye onu teselli etti.

Cebrail as bu duayı getirdi

Allahu Teala yeryüzünü kilitledi ( Hz Rukiye nin toragindan bahsediyor) kim ki şu esmalari okursa onun toprağıda Rukiyenin toprağı gibi kilitlenir

Hz Osman in gözleri parladi.Nedir o ya Rasulullah diye sorunca peygamberimiz :

Bismillahirrahmanirrahim

La ilahe illahu vallahu ekber

Ve Subhanallahi ve bihamdihi

Ve Estağfirullahe

Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim

Hüvel evvelu vel ahiru vezzahiru vel batın

Bi yedihil hayr

Yuhyi ve yümit

Ve hüve ala kulli şey’in kadir.

Bu dua üç taşa okunur ve kabrin başına ortasına ve ayak ucuna konulur

Mezar 1000 yıllıkta olsa bu dua bi iznillah azabı engeller

Her kim

sabah aksam 10 defa bu duayı okursa;

1) Allah huril ayn neyse onunla evlendirir

2) 70 bin kadar meleğin istiğfarı kadar sevap verir.

3)Kabul olunmuş 100 hac sevabı verilir.

4)Kabre konuldugunda sorgu melekleri onu sorgulayamaz.

Bunlar sevaplarından bazılarıdır.

Bu duaya gökten gelen ve yerden çıkan belaları engellediği için adına kilit duası denilir.

eş şeyh eş seyyid Hafız Mustafa Yaşar Göletderevi ks

Ayrıca başka kaynaktan;

Osman ibni Affan (radıyallahu anh) şöyle anlatmıştır:
“Göklerin ve yerlerin anahtarları Allah’ındır.” (Zümer, 63) ayeti hakkında Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)e sual sorduğumda Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Andolsun; Bana öyle Bir şey sordun ki, senden evvel kimse onu bana sormamıştı. Göklerin ve yerlerin anahtarı olan dua şudur: La ilahe illallâhü vallâhu ekber ve sübhânallâhi ve bihamdihi ve estağfirullah ve la havle velâ guvvete illâ billâhil-evveli vel-âhiri vez-zâhiri vel-bâtıni, biyedihil hayr, yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şeyin kadîr.”
Anlamı:
“Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, her şeyden büyüktür. Allah’ı tesbih ederim. O’na hamd ederim ve O Allah’tan mağfiret dilerim ki, O Evvel ve Ahirdir (Başı ve sonu olmayandır) Zahir ve Batın’dır (ayetleriyle açık zatıyla gizlidir), diriltir ve öldürür. Kendisi ise hiç ölmeyen bir diridir. Bütün hayırlar O’nun (Kudret) elindedir. O her şeye kadirdir.”

Göklerin ve Yerlerin Anahtarı Allah’ındır.
Her Kim Her gün bu duayı 100 kere diğer bir rivayet 10 kere okursa, ona mukabil kendisine on haslet (özellik) verilir:
1. Geçmiş günahları bağışlanır.
2. Kendisine cehennemden berat (kurtuluş belgesi ) yazılır.
3. Gecesinde ve gündüzünde kendisini bütün afet ve musibetlerden koruyacak 2 melek ona görevlendirilir.
4. Kendisine tonlarla sevap verilir.
5. İsmail (aleyhisselam)’ın evladından yüz köle azad edenin sevabı kendisine ihsan edilir.
6. Kendisine Kur’an, Tevrat, İncil, Zebur okumuş gibi ecir (mükafat) verilir.
7. Onun için cennette bir köşk bina edilir.
8. Cennette iri gözlü hurilerle evlendirilir.
9. Başına vakar tacı bağlanır.
10. Son olarak aile efradından yetmiş kişiye şefaatçi kılınır.
– İbni Merdüye‘nin rivayetinde; cennette de özel makamı olur ve Hazreti İbrahim (a.s.)’ın özel kubbesinde de bir yeri olur.
– Bunu okuyan kişi öleceği zaman 12 melek yanına gelir cennetle müjdelerler. Dirildiğinde kabrinden mahşere kadar ona eşlik ederler. Mahşerde ne kadar büyük sıkıntı görse yanında 12 melek hazır bulunur ve derler ki; “Bu sıkıntı sana değil, sen rahat ol, sen eminsin, azaptan kurtulmuşsun derler.” İnsanlar çetin muhasebeye tutulunca onun cennete yollanması emir olunur ve melekler onu durduğu yerden alıp zifafa hazırlanan biri gibi cennete götürürler.
– Ey Osman! Bununla birlikte ona hac ve umre yapıp, haccı ve umresi kabul edilen kişinin ecri yazılır. O gün ölecek olursa üzeri şehitlerin mührüyle damgalanır.
– Ey Osman! Eğer gücün yeterse ömründe bir gün dahi bunu kaçırmamaya bak ki kazananlarla birlikte kazanasın ve bu sebeple öncekileri ve sonrakileri geçesin.
Kaynaklar:
İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevmi ve’l-leyle, no:73, sh:68-69, Heysemî, Mecma’u’z-zavâid, 10/115, İbni Merdûye, Süyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, 12/688-689, el-Leâli’l-mesnû’a, 1/89, Muhammed el Menbecî, el-Misbâh fi ezkâri’l-mesâi ve’s-sabâh, sh:101-102.

Yorum bırakın